Geleneksel dokunun korunması amacıyla, Konağımızda engelliler için asansör tesis edilmemiştir.

Booking Award
SAFRANBOLU YÖRÜK KÖYÜ
Safranbolu- Kastamonu karayolu üzerinde ve Safranbolu’ya 13 kilometre uzaklıkta bulunan Yörük Köyü, tarihi ve kültürel özelliklerini çevre dokusu içinde günümüze kadar korumuş ender kırsal yerleşimlerimizden biridir. Burası, Osmanlı döneminde oluştuğu sanılan bir Türkmen köyüdür. Elde köyün Osmanlı dönemi öncesine ilişkin kesin bilgiler bulunmamaktadır. Göçer olarak yaşamakta olan Kayı Boyuna bağlı Karakeçili aşiretinden bir grup Yörük, önce burada yerleşik bir düzen kurmuş ve daha sonra 15. yüzyılda Yörükan-ı Taraklıborlu adıyla bir kaza oluşturmuştur. Yörük halkı, Osmanlı’nın Payıtaht’ı olan İstanbul’la ve Osmanlı Sarayı ile yakın ilişki içinde olmuş; fırıncılık, şekercilik, un ticareti gibi işlerin yanında Yeniçeri Ocağında askerlikle uğraşmış, bunun sonucunda ekonomik ve kültürel bakımdan gelişerek bu gelişmişliği yaşadığı yerleşime aktarmıştır.

Yörük Köyü, Osmanlı döneminde yarattığı zengin kültürel mirası Cumhuriyet döneminde de korumuş ve çevre dokusu içinde günümüze kadar getirmiştir. Bugün, evleriyle, sosyal yapılarıyla, sokakları ve yollarıyla, tarihi mezarlığıyla bir müzeköy görünümünde olan Yörük Köyü, 1997 yılında Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 5536 sayılı kararıyla bütünüyle sit alanı olarak kabul ve ilan edilmiştir. Köydeki tescilli eser sayısı 93’ü bulmuştur.

Köydeki geleneksel Türk evlerinin her biri birer konak görünümündedir. Bu evleri daha da değerli kılan, evler arasındaki yolların, sokakların, bahçe ve meydanların dokusal özelliklerini büyük ölçüde koruyor olmasıdır. Köy camileri, çeşmeleri, Köyodası, Köy Çamaşırhanesi ve Köy Mezarlığı tarihten aldıklarını bugün bizlere yansıtmaya devam etmektedirler.

Yörük Köyü Mezarlığı, köylülerin Yeniçeri Ocağında askerlik yaptıkları dönemde Bektaşilik dünya görüşünden etkilenmiş olduklarını fakat bu etkinin 19. yüzyılın başlarında kaybolduğunu göstermektedir.

Köyde evler, köy içi ana yollar boyunca ve büyük ölçüde bitişik olarak yerleşmiş bulunmaktadır. Evlerin yan ve arka alanlarında geniş sayılabilecek bahçeleri bulunmaktadır. Yörük Köyü, bu gün bir kır yerleşimi olmakla birlikte burada egemen olan yaşantı, İstanbul’un etkisiyle kentsel ve kırsal özellikleri bir arada barındırmaktadır. Köydeki ailelerin taşıdığı “Sultangiller”, “Paşaoğulları”, “Sipahioğulları”, “Sekbanzadeler” gibi unvanlar da bunu doğrulamaktadır.

Yörüklülerin kurmuş olduğu “Yörük Köyü Kültür Mirasını Koruma, Tanıtma ve Dayanışma Vakfı”, korumacılık ve tanıtım alanında başarılı çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu gün Yörük Köyü; genel dokusu, konakları, Sanat Galerisi olarak işlev kazandırılmış Köy Çamaşırhanesi, Tarihi Mezarlığı, folkloru, yöresel ev yemekleri, doğal ve organik gıda ürünleri üretip satma yönündeki öncülüğü ile Safranbolu turizminde ağılıklı bir yer tutmaya başlamıştır.

Köyde “Seğmenlik Geleneği” ve sosyal hayatta egemen olan bir çok gelenek halen yaşatılmaktadır. Yöre folkloru içinde önemli bir yer tutan düğünlerde aşağıdaki gibi şarkı ve maniler halen söylenegelmektedir:

Ev üstüne ev yapman ev batar gider,
Gurbet ele kız satman kız yüter gider,
Anayı babayı terk eder gider.
Gurbet yaman Allah, ben duramayon,
Gurbetlik güç anam, eğlenemeyon.

Yörük Köyü, opera sanatçısı Leyla Gencer ve stilist Cemil İpekçi gibi ünlü kişiliklerin aile köklerine sahip olup, köyde bu kişiler adına sokak düzenlemeleri yapılmıştır.

FOTOĞRAFLAR / PHOTOGRAPHS BY: Muammer AKSOY & Merve Gülenay AKSOY
Her hakkı saklıdır. Fotoğraf ve metinleri kaynak göstermeden kullanmayınız. 2006 : © Mehveshanimkonagi.com.tr
All rights reserved. Do not use the photographs and texts without making referance to the source.
Safranbolu Mehveş Hanım Konağı